Forum
Forum - Genel bakış

=> Daha kayıt olmadın mı?



Burdasın:
Forum

SınıfPostalarSon kayıt:
DÜŞÜNEN ADAM RoDiN
Düşünen Adam (heykel) rnrnDüşünen Adam heykeli, Auguste Rodin tarafından yapılan sanatsal bir eserdir.rnrnParis'te bulunan Rodin Müzesi`nde sergilenen Düşünen Adam heykeli, bronz ve mermer karışımından üretilmiş olup, sıklıkla felsefi düşünceyi anlatan bir simge olarak kullanılmaktadır.rnrnKüçük boyutta ilk sıvama dökümü 1880 yılında yapıldı. Büyük boyuttaki ilk haline bronz döküm olarak 1902 yılında başlayan Rodin, bunu 1904 yılında tamamladı. Son halini alması 1906'yı bulan Düşünen Adam, 1922 yılında o dönemde otel olan Rodin Müzesi'ne taşındı.rnrnEserin bir kopyası da 13 Haziran - 03 Eylül 2006 tarihleri arasında istanbul'da bulunan Sakıp Sabancı Müzesi'nde sergilenmiştir. Düşünen Adamın Hayatı Rodin’in onca heykeli varken “Düşünen Adam” heykelinin kopyasının akıl hastanesinin bahçesine dikilmesi fikri, 1950’li yıllarda başhekimlik yapan Fahri Celal Göktulga’dan çıkmış. 1953 yılında bir dergide heykelin fotoğrafını gören Başhekim Göktulga, heykelin yapımı için orada yatan hastalardan heykeltıraş Kemal Künmat’a ricada bulunmuş. Aslında güzel sanatlar mezunu olmayan, Bakırköy’de yaşayan Künmat, eli yatkın olduğu için Rodin’in eserini yapmayı kabul etmiş. Bakırköy’deki taş ocaklarının birinden çıkartılan devasa kaya, askeri birliklerin de yardımıyla bugünkü heykelin durduğu yere getirilmiş. Düşünen Adam’ı yontmaya başlayan Künmat, heykelin bitmesine az kala “Ben bu kadar emek harcıyorum, paramı isterim...” demeye başlamış. O dönem başhekim yardımcısı olan Faruk Bayülkem, Künmat’ın, Düşünen Adam için 40 bin lira istediğini söylüyor. Başhekim maaşının 400 lira olduğu günlerde zaten ‘heykel ödeneği’ olmadığı için Künmat’ın talebi geri çevrilmiş. Bunun üzerine alıngan heykeltıraş, heykelin elini çenesine koyduğu kolunu yapmadan öylece bırakmış. Göktulga, Künmat’ın hastanede çekip gitmemesi için ikna edilmek üzere Bayülkem’i görevlendirmiş. Künmat’a para verilmemiş ama özel odalarda yatırılmış, gömlek alınıp hediye edilmiş. Bakırköylü Rodin, emeğinin karşılığını alamayınca heykeli öylece bırakarak gitmiş. Heykel 6 ay boyunca kolsuz beklemiş.rnrnHastane yönetimi kara kara düşünürken, depresyon tedavisi için hastaneye yatan Yüzbaşı Mehmet Pişdar, heykelin kolunu tamamlayabileceğini söylemiş. Bayülkem, heykelin diğer yerlerini de bozmasından korktuğu Yüzbaşı’ya başka bir kaya parçası vererek bir kol yapmasını istemiş. Yüzbaşı güzel bir kol yapınca, Düşünen Adam yeni ustasına havale edilmiş. Hastane yönetimi “Heykeli tamamlarsan taburcu olacaksın.” diye vaatte de bulunmuş. O da kabul etmiş. Bakırköy’deki Düşünen Adam’ın elini çenesinin altına koyduğu, dirseğini de dizine dayadığı sağ kolu işte bu yüzbaşı tarafından tamamlanmış. Yüzbaşı, heykeli tamamladıktan sonra gerçekten taburcu edilmiş. O dönemde heykelden çok gazetecileri bir düşünce almış. ‘Neden düşünen adam heykeli dikildiği’ sorgulanmaya başlanmış. Bayülkem gülerek gazetecilere, “Hastane dışındakilerin durumu içerdekilerden daha kötü. Bu heykel onların durumu ne olacak diye düşünüyor.” yanıtını verdiğini söylüyor.rnrnHeykel, zamanla Cehennem Kapısı’ndaki Dante’yi bile unutturup bambaşka anlam kazandı Türkiye’de. Yarım asır önceki gazetelerin “Dikkat! Tımarhaneden azılı ve tehlikeli bir deli kaçtı, aramızda dolaşıyor” manşetlerini attığı günlerden Yeşilçam filmlerine kadar ‘akıl hastalığı’ ile özdeşleşti adeta.rnrnrn
0-
HABERLER
En DOĞRU HABERLERE AŞAĞIDAKİ LİNKTEN ULAŞABİLİRSİNİZ.rnrnhttp://www.welkit.tr.gg/Haberler.htmrn
0-
Antonio DAMASİO
Antonio damasio günümüz sinirbiliminin* belki de en önemli insanıdır. 1944 portekiz doğumludur ve uzun yıllar iowa üniversitesi hastanesinde çalıştıktan sonra 2005 yılında university of southern california’ya transfer olmuştur.rnAslen tıp doktorudur. nöroloji alanında yaklaşık 30 yıl çalışmıştır. araştırma alanı genel olarak zihnin nörobiyolojisi, özel olarak da duygulardır. duygu konusunda birçok makalesi ve ödüller almış kitapları vardı..rnrnAntonio amcanın baba olayı somatic marker hypothesisadını verdiği tezdir. uzun zamandır amigdala gibi duygusal duygusal tepkilerden sorumlu beyin bölgelerinin akıl yürütme, hedef belirleme, ve dogru tercıhler yapma konusundaki önemini araştırmakta. çok da güzel şeyler bulmakta. rnrnTemel olarak arguman şu: beyin karar alırken, sadece duyu organlarından gelen verileri degil, alt beyinin vucutta yarattığı tepkıleri de dinliyor. yani mesela sadece beynin degişik parçaları iletişim halinde değil, prefrontal cortex aynı zamanda vucudun verdigi tepkileri de kullanıyor, çünkü o refleksif tepkiler epeyce çabuk ediniliyorlar.rnrnEn güzel örnek br kart oyunuyla gösterilen. bir çeşit kart tahmin ederek puan kazanma oyunu var. oyun oynandıkça oyuncular daha iyi tahminler yapmaya başlıyorlar ama neden o değil de şu kartı seçtiklerine dair hiç bir fikirleri olmuyor bir süre. elbette oyun oynandıkça hangi kartların daha sık çıkacağını öğreniyor denekler ama henüz bunun bilincinde degilken bile doğru seçimleri yapmaya başlamış oluyorlar. işin daha da ilginci dahabilinçli olarak tepki vermeye başalamadan bedenin doğru tepkileri vermeye başlaması. daha hangi desteden gelecek kartların daha avantajlı olacagını kesfetmeden önce skin conductance test denen derideki iletkenliği ölçen bir teste tepki vermeye başlıyor vucut, dogru deste cıktı mı karşışına derinin iletkenliği artıyor ama denek daha farkında değil hiç bir şeyin. yine de dogru desteden kart cekmeye baslamıs oluyor.rn
11www.welkit.tr.gg
01.03.2012, 06:32 (UTC)
facebook gibi site kur :)
ELGG kurulum bilgileri. bedava facebook gibi site kurnELGG CMS ile bedavaya facebook benzeri arkadaşlık sitesi kurabilirsiniz.nbu konuda detaylı bilgi bu sayfadannELGG CMS ile bedavaya facebook benzeri arkadaşlık sitesi kurabilirsiniznnŞimdi size yerelde nasıl elgg kurulur bilgisini anlatacağım.nnYerel sunucuda elgg kurulum bilgileri. nbu kurulumu XAMPP yerel sunucusuna göre anlatacağım.nbaşka yerel server kullanıyorsanız alttaki bilgiler farklı olmalı.nnELGG FACEBOOK BENZERI SOSYAL NETWORK CMS sayfasına gidip siteye üye olunuz.nsiteye üye olmadan indirme dosyalarını göremezsiniz.nSonra bu linke gidip ELGG FACEBOOK BENZERI SOSYAL NETWORK CMS: Tarik Kupoglu's files ELGG kurulum dosyasi adlı ZİPLİ dosyayı indiriniz.nnDİKKAT BU DOSYA ellg in orijinal kurulum dosyasından farklıdır.nben size kolaylık olsun diye bu zipli dosyaya 2 tane çok güzel elgg temasını ekleyip tekrar zipledim.nböylece sizin tema indirip tema kurma yöntemini öğrenmenize gerek kalmayacak.elgg kurduğunuzda bu güzel temalar hazır gelecek.nnyerel sunucu kurmak için bu sayfaya gidip apache friends - xampp for windowsnXAMPP Lite 1.6.7 adlı ZİPLİ (DİKKAT EXE DEĞİL) dosyayı indirip bilgisayarında unzip edipnxampplite adlı klasöru C:/ dizinine kopyalayınnC:/xampplite/ dizinindeki xampp-control.exe dosyasına çift tıkla ve çıkan kutuda napache ve mysql düğmelerine tıklayıp yerel servisi çalıştır.nxampp çalışırken sabit diskinde C:/xampp/htdocs/ dizininde elgg adı ile yeni klasör yarat.nnC:/xampp/htdocs/elgg/ klasörü içine elgg kurulum zipli dosyasından çıkan tüm klasör ve dosyaları kopyalannsabit diskinde C:/xampp/ dizininde data adı ile klasör yarat.. DİKKAT BURASI ÖNEMLİndata isimli klasör elgg dosyalarının bulunduğu dizinin bir üstünde olmalınnŞİMDİ DATABASE KULLANICI VE ŞİFRESİ YARATACAĞIZnhttp://localhost/phpmyadmin/ sayfasına gidipnYetkiler linkine tıkla ve çıkan sayfada Yeni Kullanıcı ekle linkine tıklanve alttaki bilgileri girnnKullanıcı Adı: elggnAnamakine: localhostnParola: 123456nYeniden gir: 123456nsayfada en altta sağda git düğmesine tıkyıp yeni phpmyadmin kullanıcısını onaylannŞİMDİ DATABE YARATACAĞIZntekrar http://localhost/phpmyadmin/ sayfasına gidipnMySQL bağlantı karşılaştırması: utf8_general_ci yi seçnYeni veritabanı oluştur kutusuna elgg yaznkarşılaştırma kutusundan utf8_general_ci yi seç ve oluştur düğmesine tıklayıp database yaratnböylece database kullanıcısı , database şifresi ve database yaratmış olduk.nbu bilgileri elgg kurulumunda kullanacağız.nnhttp://localhost/elgg sayfasına git elgg kurulum sayfası çıkacaknçıkan sayfaya bunları yaznnDatabase user elggnDatabase password 123456nElgg database elggnDatabase hostname localhostnDatabase table prefix elggnnyazıp save düğmesine tıklannyeşil rengli Elgg's database was installed successfully.yazısı çıkarsa her şey yolunda demektirnnThe name of your site : BURAYA SİTE ADINI YAZnShort description of your site: buraya birşeyler yaznnThe site URL, followed by a trailing slash: kutusunda bu olmalı http://localhost/elgg/nnThe full path to your site root on your disk: BU KUTUYA BUNU YAZ C:/xampp/htdocs/elgg/nnDİKKAT BU KISMI ÖEMLİnThe full path to the directory where uploaded files will be stored: bu kutuya bunu yaz C:/xampp/htdocs/data/nnSAVE DÜĞMESİNE TIKLA. hata çıkmazsa elgg giriş sayfası çıkacaknbu sayfadaki kul adı ve paralo kutularına istediğini yaznçünkü Elgg kurulduğunda İLK KAYIT OLAN ŞAHIS ADMİN OLUR:nnELGG SİTE AYARLARI BİLGİLERİnElgg anasayfasında üstte administration linkine tıklançıkan sayfada tool administration a tıklannpempe olan ve satırlarda ENABLE düğmesine tıklayıp tümünü aktif yapnndark_green_theme i aktif yaptığında tema green olacaknnsayfada üstte TOOLS linkine tıklayıp çıkan sayfalarda alttaki seçeneklerden site yönetimini yapabilirsiniz.nblognbookmarksnfilesnfriendsnGUID toolsngroupsnlatest activitynlatest discussionsnpagesnndaha fazla bilgi için bu sayfaya bakınız ELGG FACEBOOK BENZERI SOSYAL NETWORK CMSnaynı sayfadan elgg kurulumu desteği alabilirsiniz.
1Mehmet DOĞAN
19.02.2012, 12:11 (UTC)
NEDEN MATEMATİK ÖĞRENİYORUZ?
Matematik uygarlığın aracıdır. Matematik çok yönlü bir bilimdir. Yayılma alanının ve derinliğinin sınırı yoktur. Bilim ve teknolojide olduğu kadar günlük yaşamda da vazgeçilmezdir. Çağlardan çağlara taşınan, ulusal sınır tanımayan, etkili, sağlam ve evrensel bir kültürdür. rnrnİnsanoğlu varoluşundan beri korkuyla, şüpheyle ve merakla içinde yaşadığı evreni tanımaya, doğa olaylarını açıklamaya ve doğaya egemen olmaya uğraşmaktadır. Gizlerini bilmediği için doğa olaylarını, yüzbinlerce yıl boyunca, korkuyla gözleyen insanoğlu, doğaya egemen olmak zorunda olduğunu kavradıktan sonra onunla amansız bir mücadeleye girmiştir. Bu mücadelede onun en hünerli aracı matematiktir. Tarih öncesi zamanlardan beri insanoğluna doğa üstü görünen pek çok olayın bilimsel açıklaması matematik ile yapılabilmiştir, evrenin mükemmel düzeni matematik ile ortaya konulmuştur. Örneğin, gök cisimlerinin hareketi, insanoğlunun daima merak ettiği hatta korktuğu olgulardandı. Şimdi Ay'ın ve Güneş'in tutulmasından korkmuyoruz; hatta tutulmaların ne zaman ve nerede olacağını çok önceden hesaplayabiliyoruz. Gök gürlemesinden, yağmurdan, selden korkmuyor; barajlar kuruyor, evlere, fabrikalara enerji akıtıyoruz. Dünyada ve hatta gezegenler arasında etkin bir haberleşme ağı yaratıyor, üstün bir iletişim ortamı kuruyoruz. Temeli matematiğe dayanan Elektrik ve Magnetizma Kuramı olmasa günümüzün enerji ve iletişim sistemleri çalışmazdı; yani radyolarımız çalışmaz, televizyonlarımız göstermez; barajlarımız elektrik üretmezdi. Işığın nasıl yayıldığını kolayca açıklıyoruz. Işığı yalnız aydınlatmada kullanmıyoruz; örneğin, x ışınlarını, lazer ışınlarını insanlığın sağlığı, refahı ve mutluluğu için kullanabiliyoruz. Süper bilgisayarlar üretiyor ve binlerce kişinin binlerce yılda bitiremiyeceği işlemleri saniyelerde yapıyoruz. Romantizmin başlıca kaynağı olan Ay'a ayak basıyoruz... rnrnBütün bunları matematikle yapıyoruz. rnrnMatematiğin uygulanmadığı hiçbir teknik alan yoktur... Matematik yalnızca çağdaş bilim ve tekniğin temel aracı değildir... Tıp, sosyal, siyasal, ekonomi, işletme, yönetim v.b. bilimler de matematiksel yöntemlere dayanmak zorundadır. Kısaca matematik, insan aklının yarattığı en büyük ortak değerdir. Evrenselliği onun gücüdür. Çağları aşarak bize ulaşmıştır, çağları aşarak yeni kuşaklara ulaşacaktır. Büyüyerek, gelişerek, insanlığa hizmet edecek; her zaman taze ve doğru kalacaktır. rnrnBu nedenle, matematik öğretimi bütün dünya ülkelerinde özel bir önem ve önceliğe sahiptir. rn
0-
Louis Pasteur
Hayatırn Louis Pasteur, 1822 yılında Fransa'nın Dura bölgesindeki Dole kasabasında dünyaya geldi. Pasteur kimyager ve daha sonra bakteriyolog olarak yaşadığı çağda, tıbbın ilerlemesine çok büyük katkılarda bulundu. Fakat o tıp doktoru olmadığı için, 1800'lü yılların doktorları onun teorilerine burun kıvırıyorlardı. Pasteur buna hiç aldırmadan çalışmalarını sürdürdü, çünkü Pasteur'ün bakterilerin ya da mikropların gerçekten var olduklarına ve bunların hastalıklara yol açabileceğine olan inancı tamdı. O kendi bildiği yöntemle yaptığı işe ve kendine inancını sürdürerek araştırmalarına devam etti. Bundan sonra ise ipekböceği hastalığına ve kuduza çare buldu. Pasteur ayrıca içtiğimiz sütün bozulmasını önlemenin yöntemini de keşfetti. Burada sütü 140 (fahrenheit) derecede otuz dakika süreyle ısıtmak ve sonra hızlı bir biçimde soğuttuktan sonra sütü kapalı ve sterilize edilmiş şişelere koymak gerekiyordu. Bu yöntem sütü mikroplardan arındırmak için günümüzde de kullanılmaktadır. Bu yönteme, Louis Pasteur'ün adıyla 'Pastörize' etmek denilmektedir. Pasteur, Strasberg'li Marie Laurent ile evlendi. Birbirlerini çok seviyorlardı. Marie eşini, araştırmalarını her şeyin üstünde tutması için özendiriyordu. Bu yüzden Pasteur, laboratuar çalışmaları üzerinde yoğunlaşabiliyor ve işine gereken zamanı ve önemi verebiliyordu.
0-
Age Of Empires 2 Hileleri
KOD SONUÇ rnROCK ON 1000 Stone rnLUMBERJACK 1000 Wood rnROBIN HOOD 1000 Gold rnCHEESE STEAK JIMMY'S 1000 Food rnMARCO Haritanın tamamını gösterir rnPOLO Gölgeleri kaldırır rnAEGIS Hızlı üretim rnNATURAL WONDERS Doğayı kontrol rnRESIGN Oyunu kaybedersiniz rnWIMPYWIMPYWIMPY Kendinizi öldürürsünüz rnTORPEDO# # numaralı rakibi öldürür rnBLACK DEATH Bütün düşmanları yok eder rnI R WINNER Oyunu kazanırsınız
3Mücahit
10.02.2012, 15:23 (UTC)
Aristoteles
Hayatırn M.Ö.384 de Stageira da Nikomachos un oğlu olarak dünyaya geldi. Babası Makedonya Krallarından Amyntas II nin hekimiydi. M.Ö.367 de 17 yaşında Eflatun un Atina daki akademisine girdi. Burada hocası Eflatun un ölümüne kadar 20 yıl eğitim aldı.rnrn rnrn
0-
İbn-i Sina
Hayatırn Ailesi Belh'ten gelerek Buhara'ya yerleşmişti. İbni Sinâ, babası Abdullah, maliyeye ait bir görevle Afşan'dayken orada doğdu. Olağanüstü bir zekâ sahibi olduğu için daha 10 yaşındayken Kur‘an-ı Kerim'i ezberledi. 18 yaşında çağının bütün ilimlerini öğrendi. 57 yaşındayken Hemedan'da öldüğü zaman 150'den fazla eser bıraktı. Eserleri Latince’ye ve Almanca’ya çevrilmiş, tıp, kimya ve felsefe alanında Avrupa’ya ışık vermiştir. Onu Latinler “Avicenna” adıyla anarlar ve eski Yunan bilgi ve felsefesinin aktarıcısı olarak görürler.
0-
İbn-i Rüşd
Hayatırn İbn Rüşt, Maliki mezhebinden fakihler yetiştirmiş bir aileden gelir; dedesi Ebu El-Velid Muhammed (ö. 1126) Murabıtlar hanedanının Kurtuba'daki en yüksek dereceli hakimiydi. Babası Ebu El-Kasım Ahmed, aynı makamı Muvahhidler'in 1146'daki hakimiyetine kadar işgal etti. Yusuf el-Mansur'un veziri İbn Tufeyl (Batı'da bilinen adıyla Abubacer) tarafından sarayla ve büyük İslam hekimlerinden, sonradan arkadaşı olacak İbn Zuhr (Avenzoar) ile tanıştırıldı. 1160'ta Sevilla kadısı oldu ve hizmeti boyunca Sevilla, Kurtuba ve Fas'ta bir çok davaya baktı. Aristo'nun eserlerine şerhler ve bir tıp ansiklopedisi yazdı . Eserlerini 1200lerde, Yakob Anatoli Arapça'dan İbranice'ye tercüme etti. Endülüs'ü 12. yüzyılın sonralarında yayilan fanatiklik dalgasıyla, sahip olduğu bağlantılar kendisini siyasî problemlerden uzak tutamamış ve Kurtuba yakınlarında bir yerde tecrit edilmiş ve ölümünden kısa süre önce Fas'a gidinceye dek gözetim altında tutulmuştur. Mantık ve Metafizik alanında verdiği eserlerin çoğu müteakip sansür döneminde kaybolmuştur.rnAyrıca Büyük ve Küçük Dolaşımı'nı keşfeden ilk bilim adamıdır.rn
0-
Carl Linnaeus
Hayatırn Carl Linnaeus (sonra Carl von Linné, Latince yazılı kitaplarda Carolus Linnaeus) 23 Mayıs 1707 Råshult'da doğdu (Stenbrohult, Güney İsveç), 10 Ocak 1778 Uppsala'da öldü; İsveçli biyolog, hekim ve fizikçi.rn Linnaeus, biyoloji ve botanikte sınıflandırma esasını getirmiş, bütün canlıları bir cetvelde göstermiştir. Onun bu metodu, bugün de kullanılmaktadır.rn Linnaeus, bitki ve hayvanlarda ikili isimlendirmeyi başlatmıştır. Bu sistemde Latince veya Yunanca bir isimden sonra özel bir ikinci isim gelmektedir. Bitkiler için yaptığı sınıflandırma ile, o güne kadar tarif edilemeyen bazı bitkiler, kolaylıkla tarif edilebildi. Bitki ve hayvanları, iç bünyelerinin benzerliğine göre cins cins gruplandırdı. Botanik ve zoolojide bugün de kısmen kullanılan terminolojiyi (isimlendirmeyi) başlattı.rn
0-
Charles Darwin
Hayatırn Charles Robert Darwin (12 Şubat 1809 – 19 Nisan 1882) İngiliz doğabilimci.rnGeliştirdiği doğal seçilim yoluyla evrim kuramı (teorisi) ile canlıların ve türlerin doğal seçilim ile ortak bir kökenden evrimleşerek ortaya çıktığını ortaya koymuş, bu görüş daha sonra büyük tartışmalara yol açmakla beraber, bilim dünyasında genel bir kabul görmüştür. Darwin doğa tarihine tıp ve teoloji eğitimi görürken ilgi duymaya başlamış, gençliğinde Beagle gemisiyle yaptığı beş yıl süren yolculuk sırasında yaptığı biyolojik gözlemler, onun türlerin değişebilmesi konusunda düşünmesini sağlamış ve 1838 yılında, türlerin kökenini en doyurucu şekilde açıklayan doğal seçilim kuramını geliştirmiştir. Görüşlerinin tepki toplayacağı endişesi ile çalışmalarını yalnızca yakın çevresiyle paylaşmış ve uzun süre yayınlamamıştır. Bu sırada, araştırmalarını da sürdürmüştür.
0-
Wilhelm Conrad Röntgen
Hayatırn Prusya'nın Lennep şehrinde (bugün Remscheid, Almanya) doğdu. Çocukluğu ve ilköğretim yılları Hollanda'da ve İsviçre'de geçti. 1865 yılında girdiği Zürih Politeknik'te üniversite eğitimi gördü ve 1868 yılında makine mühendisi olarak mezun oldu. 1869 yılında Zürich Üniversitesi'nden doktorasını aldı. Mezuniyetinin ardından 1876'da Strassburg'da, 1879'da Giessen ve 1888'de Würzburg Üniversitelerinde fizik profesörü olarak öğretim görevi yaptı. 1900'de Münih Üniversitesi Fizik kürsüsüne ve yeni Fizik Enstitüsünün Yöneticiliğine getirildi.rnÖğretim üyeliği görevinin yanı sıra araştırmalar da yapmaktaydı. 1885 yılında kutuplanmış bir yalıtkan hareketinin, bir akımla aynı manyetik etkileri gösterdiğini açıkladı. 1890'lı yılların ortalarında çoğu araştırmacı gibi o da katot ışın tüplerinde oluşan lüminesans olayını incelemekteydi. Crookes tüpü adı verilen içi boş bir cam tüpün içine yerleştirilen iki elekroddan (anot ve katot) oluşan bir deney düzeneği ile çalışıyordu. Katottan kopan elektronlar anoda ulaşamadan cama çarparak, floresan adı verilen ışık parlamaları meydana getirmekteydi. 8 Kasım 1895 günü deneyi biraz değiştirip tüpü siyah bir karton ile kapladı ve ışık geçirgenliğini anlayabilmek için odayı karartıp deneyi tekrarladı. Deney tüpünden 2 metre uzaklıkta baryum platinocyanite sarılı olan kağıtta bir parlama farketti. Deneyi tekrarladı ve her defasında aynı olayı gözlemledi. Bunu mat yüzeyden geçebilen yeni bir ışın olarak tanımladı ve cebirde bilinmeyeni simgeleyen x harfini kullanarak x ışını ismini verdi. Bu buluşundan sonra Röntgen farklı kalınlıktaki malzemelerin ışını farklı şiddette geçirdiğini gözlemledi. Bunu anlamak için fotoğrafsal bir malzeme kullanmaktaydı. Tarihteki ilk tıbbi x ışını radyografisi de (Röntgen filmi) yine bu deneyleri sırasında gerçekleştirdi. Ve 28 Aralık 1895 tılında bu önemli keşfini resmi olarak duyurdu.rn
0-



Bütün konular: 12
Bütün postalar: 15
Bütün kullanıcılar: 18
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
Sitene Ekle
 
Sitene Ekle


Web'te Türkçe

 
Bugün 6 ziyaretçidostumuz buradaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol